KAPIDAĞ YARIMADASI
Bugün bir değişiklik yapacağız. Marmara’nın en bakir yöresi Kapıdağı Yarımadası’nı turlayacağız. Birbirinden güzel 20’den fazla yer göreceğiz. Kendimizi zaman zaman Ege’de ve Akdeniz’de hissedeceğiz. Belki biraz yorulacağız ama
(2004)
Marmara Denizi’nin güneyindeki Kapıdağı Yarımadası, Marmara’ya bir balon gibi uzanıyor. Yarımadada büyüklü küçüklü 20’den fazla yerleşim yeri bulunuyor. Haritalarda bunlardan ancak üçü beşi yer alıyor. Paşalimanı, Avşa, Marmara, Ekinlik adaları da yarımadanın kuzeybatısında sıralanıyor.
Köylerin ana geçim kaynağını balıkçılık, zeytincilik ve soğancılık oluşturuyor. Dünyanın en iyi kırmızı soğanı burada yetişiyor.
Konaklama ve yeme içme yerleri daha çok Erdek ve Erdek’e yakın olan Ocaklar, Narlı, Tatlısu gibi yerleşim yerlerinde yoğunlaşıyor. Bazı köylerde tek tük ev pansiyonlarına rastlanıyor.
Yarımadayı çevreleyen yolun sol tarafında enfes koylar, kayalıklar yer alıyor. Bazı kesimleri bana Ege’yi Akdeniz’i anımsatıyor.
Ormanlı’ya kadar asfalt olan yol buradan sonra bozuluyor. Özellikle yağmur sonrası altı yüksek olmayan araçlarla girmemek gerekiyor. Aracı uygun olmayanların, Turan’dan orman yoluna sapıp Erdek’e kestirmeden dönmeleri gerekiyor.
Yarımadanın köylüleri sıcak kanlı ve medeni insanlar. Atatürk buralarda çok seviliyor. Hemen tüm köylerde büst ve heykelleri bulunuyor. Bu da benim yöreye olan sevgimi katlıyor.
Yarımada turu 110 kilometre sürüyor. Benim gibi adım başı dur kalk yaparsanız 400 kilometreye eşdeğer geliyor. Bir depo benzin bitiyor. Trafik yoğunluğu sıfıra yakın yol üzerinde, istasyon olmadığını unutmayın ve mutlaka ful depo çıkın. Yolda kalırsanız haberiniz olsun, cep telefonları yer yer kapsama alanı dışında kalıyor.
İstanbul - Yalova 55 km.
Yalova - Bursa 62 km.
Bursa - Bandırma 105 km.
Bandırma - Erdek 20 km.
Yarımada turu 110 km.
Eskihisar - Topçular arası feribotla geçilirse 350 km.
Yenikapı - Yalova arası hızlı feribotla geçilirse 285 km.
Yenikapı - Bandırma hızlı feribotla geçilirse 130 km.
Yarımadanın başlangıç noktasındaki Erdek, yörenin en gelişmiş turizm merkezi. Aracımızın kilometresini çıkışta, Nilüfer Caddesi’nin köşesindeki yön tabelalarının önünde sıfırlıyoruz.
24. km’de Büyükova’yı geçip Doğanlar’a geliyoruz. Burası sevimli bir balıkçı köyü. İskelesi bile derme çatma ahşaptan. İnsanda, her kış deniz alıp götürüyor, yaz gelince yeniden yapılıyordur hissi uyandırıyor.
Çayağzı’nın Balıkçı barınağı, büyük teknelerin indir bindir yapmasına elverişli. Adanın bu kesimi kuzeye baktığından olacak, çevre tepeler kıraç. Burası da beton canavarına yenik düşmüş.
Burası için "İşte tam benlik yer" diyebiliyorum. Enfes bir koy. Deniz tertemiz. Orta yerinde bir dalyan. Demem o ki balık garanti. Çevre sıcak ve şipşirin. Hemen devamındaki Atanaşa da öyle...
Ocaklar, Erdek’ten sonra yarımadanın en gelişmiş turizm merkezlerinden. Denizi temiz. Balıkçı barınağı, sahildeki restoran ve çay bahçeleri, caddeleri, sokakları, kahveleri hayli keyifli.
Tepeden bakınca upuzun bir kumsal ve geri planda evler görünüyor. Bir hata yapmışlar, beton canavarına yenik düşmüşler. Kumsalın sonundaki gazinosunun önünde deniz tek kelimeyle harika.
Küçük bir koyun ağzına iki mendirek yapmışlar. Ortaya müthiş doğal bir balıkçı barınağı çıkmış. Kestanelik bu koyun başında. Çevre tepeler yine kıraç ama köy hayli yeşil. Fener, Sedef ve Halı adaları karşısında.
Liman Kampı’nı geçince yan yana iki koyda yer alıyorlar. Evleri ana yolun gerisinde. Öndeki kumsalları halka açık plaj. Deniz temiz. Yörenin en iyisi Kırtay Otel (0266 838 1044) yanıbaşında.
Sevimli ve küçük bir yerleşim yeri. Geniş bir kumsalı, küçük bir balıkçı barınağı var. Sahildeki çay bahçesi keyifli. Salaş restoranlarında balıklar günlük. Zeytincisi Osman’da çeşit bol ve kaliteli.
Ormanlı’da önde geniş bir kumsal, evler arka planda, onların da gerisinde dünyaca ünlü kırmızı soğan tarlaları. Sahildeki iki katlı kahvesinin, en sıcak günde bile esen terası hayli keyifli.
Büyük bir balıkçı barınağı, üst üste istiflenmiş gibi duran yüzlerce tekne, arka planda 3-5 katlı beton binalar… İşte özetle Çakıl. Ben gibi limana inip, teknelerin arasında kaybolursanız o zaman keyifli.
Müthiş güzel ve sevimli bir yer. Balıkçı barınağına cepheli çay bahçesi ile benim mekanım Görgün Restoran’da (0266 838 1737) oturması pek de keyifli. Her zaman taze balık bulunur.
Limanı neredeyse köyden büyük. Tek restoranı var o da sadece yazları açık, balıklar günlük. Sahibi diğer aylarda dalıyor. Balığın yanı sıra deniz salyangozu da çıkarıyor. Bunlar Fransa’ya ihraç ediliyor.
Ballıpınar, müthiş güzel ve yeşillikler arasında bir yerleşim yeri. Geniş sahilinde kahvesinin yunısıra salaş bir restoranı da var. Barınağı olmadığı için balıkçılarının hali duman.
Hayli geniş ve sanırım yörenin en büyüğü olan limanında bağlı teknelere, hemen girişteki zeytinliklerin üzerinden bakıldığında çok hoş bir manzara görünüyor. Sahildeki çay bahçeleri günün her saati dolu.
95. kilometrede Beyazevler’i, 97. kilometrede Aşağıyapıcı’yı geçip, 99. kilometrede Bandırma-Erdek yoluna çıkıyoruz. 109. kilometrede Erdek’teyiz. Hayli yorulduk ama fazlasıyla değdi doğrusu.