Bu yazıyı 40 yıldan fazla zorunlu zeytin terapisiyle uğraşan Başta Hakkı Solmazer olma üzeri aileme ithaf ediyorum .
Zeytin ile yapılan terapi
Günümüzde şehir hayatının stes, ve baskısı özellikle şehirlerde yaşayan çalışan insanları birçok arayışlara , alternatif dinlenme ve bu sorundan uzaklaşacak yöntemlere yönlendirmektedir . Gerek tatil gerek tedavi vb . bu yöntemler , hep insanların o şehrin keşmekeşinden uzaklaşmaya yönelik kaçışlarını içerir. Kimi yaşam şeklini değiştirmek için kendini zorlar , kimi uzakdoğudan devşirme ve ya ithal felsefelere yönelir, kimi doğa ile içiçe tatil seçenekleriyle kaçışı ve sakinliği arar ... Tüm bunların tek bir amacı vardır . Rahatlamak, deşarj olmak ve zihinsel ve aktif bir dinlenme sağlamak .
Ben de size bu hafta özellikle son yıllarda iyice benimsediğim ve emin olduğum – çünkü şehir hayatının baskısını üzerimde iyice hissetmeye başladığımdan emin olmaya başladıktan sonra- bir yöntemden bahsedeceğim . Gerçi bunu günümüzde ticari bir olaya dönüştürmüş TATUTA gibi organizasyonlarda var ama ben yine en doğalından bahsedeyim . Çocukluğumda ızdırap gibi gelen yıllar geçtikçe köyüme gitmeme ayrı sebep olan bir gerçekten ...
Bunun kısa adı : Doğa’da çalışmak , toprakla uğraşmak ve ürünlerin hasatına katılmak .
Ve tabi bunu yaparken sadece o işe konsantre olmak ve yaptığın şeyin ne olduğuna ve ne yaptığına emin olmak . Fiziki enerji ve gücün dışında bu yapılan şeyin ne olduğunu ve ne yaptığını bilinçle irdelemek
İşte Zeytin Terapisi
Zeytin hasat mevsimi başladığında zeytincileri tatlı bir telaş sarar artık bahçenizdeki mahsülü biran önce kaldırmak için en kısa sürede ve hızla ürünlerinizi ağaçlardan toplamak gerekir . Hava şartları ve ekibinizin kalabalığı tüm bunlar için önemlidir . Ama asıl önemlisi ürünleri toplamaktır .
Sabah erken kalkılır saat 07:30-08:00 aralığında kahvalıtı edilir . 08:30-09:00 aralığında bahçede ağaçların başındasınızdır . Ve artık siz ve karşınızdaki belli sayıda ağaç ve onun üzerinde duran tek tek siyahlaşmış , siyahlaşmaya yüz tutmuş kızıllıkta yada yeşil zeytinler vardır .
Benim tereapi olarak özellikle adlandırdığım durumda işte tam burada başlar . O ağaçların üzerindeki her tane zeytin mutlaka aşağıya düşürülecektir .
Merdivenler Gökyüzündeki kutsal ağaca ulaşmak istercesine dikilir
Önce ağaçların altında rüzgar , güneş vb doğal sebeplerle yere düşümüş – alt zeytini ve yağlık olarak adlandırılır – zeytinler tek tek toplanır , sonra ağaçların altına yaygılar yayılır , sıra ağaçların üzerine çıkıp zeytinleri aşağıya indirmeye gelir , fidanları ayakta boyunuz yettiğince , büyük ulu ağaçları basamak sayılıarı 11-13’ eri bulan devasa merdivenleri daldan dala taşıyarak ve üzerinden ağaç dallarına ulaşarak toplamaya başlarsınız .Terapinin en can alıcı noktası burasıdır . Elle zeytin sıyırmak denilen yöntemle o dalların her birine tek tek ulaşarak ve yöntem olarak işaret ve başparmağınızın arasına dalı sıkıştırarak sıyırma işemini uygulayarak nerdeyse dalların üzerindeki her zeytine TEK TEK parmaklarınızla temas ederek ağaçtan aşağıya düşürürsünüz . Ve bu işlemi tüm gün , günler boyunca ürünleriniz bitene kadar devam edersiniz .
Ne yaptığınızı şöyle sorgulayabilirsiniz .
Akşam olmuştur , toplanan ürünler karışık ve bir aradadır . Bu defa bu ürünler kasalardan başka bir alana boşaltıp , ZEYTİN SEÇME denilen başka bir aşamaya geçilir . Bu defa tüm ürünlerinize TEK TEK gözlerinizle dokunmak zorundasınızdır . Gözünüze batan , sofralık olarak satılacak siyah zeytinlere uygun olmayan , yeşil, kızıl , vuruk,çürük tüm taneleri aralarından tek tek ayırırsınız . Bu işlem sonrasında artık günlük terapinizin sonu yavaş yavaş yaklaşmaktadır .
Satış ve sonuç
Seçme zeytinlerin boy boy ayrılıp satın alınacağı satış bölümüne gelirsiniz . Burada temiz zeytinleriniz tartılıp satılması ve günlük kazancınızın ne olduğunun ortaya çıkacağı , ya da bütün bir yıl boyunca ciftçinin emeklerinin ona döneceği aşamadır . Zeytin alımında satın alma eksperi önüne gelen bir tür zeytini 100 gr . olarak tartar sonra bu yüz gramın KAÇ ADET olduğunu sayar . Örneğin bu yıl 100 gramı 20 tane (1 kg= 200 tane ) ile 100 gramı 46 tane aralığındaki tüm zeytinler satın alınmıştır
Terapinin son aşaması
Diyelim ki günlük 100 Kg zeytin toplamışsınızdır ve bunların ortalama adet değeri 100 gramı = 30 ( Kg= 300 tane ) olsun . Bu durumda sizin bugün ağaşların üzerinden TEK TEK parmak dokunuşlarınızla düşürdüğünüz zeytin adedi = 30.000 olur .
Düşünmüşümdür 1 hafta bu tarz bir çalışmada dokunulan zeytin adedi 210.000 olur . Ve bu sofralık seytinler kahvaltı masalarında TEK TEK tüketilir . Ortaya çıkan rakam kolay birşey değildir . Sabırla , azimle , hırsla ve itina ile işte bir zeytin macerası kısaca böyledir .
Tüm yorgunluğu akşam ateş başında güzel bir dost sohbetinde yörenin has balıklarını mangalda bişirerek yanındada bir duple rakı ya da bişr şişe şarapla taçlandırdığınızda günün tüm yorgunluğu ayrıca yok olup giderken , kendinizi oldukça iyi hissedersiniz .
Sonuç olarak ;
Ben buna Zeytin Terapisi diyorum . Hem de sadece olgunlaşmış zeytinlerin toplanması . Öncesindeki bakım ve sonrasındaki işlenmesi hariç .
Köroğlu’nun dizelerine atıfla terapiyi çiftçi açısından rahatlatan bir teknolojik gelişimle ve bu terapinin bir kısımının yavaş yavaş yok olacağına yönelik tespitle bitirelim .
“ Zeytin toplama makinası icat oldu , Terapi bozuldu “
Tüm zeytincilere kolaylıklar diliyorum ve bereketli olsun diyorum .
Yalnızkartal Konuştu !
18 Kasım 2008
Fotoğraflar : Yalnızkartal ( Kasım 2008)